TRAVMA SONRASI BÜYÜME: BAZI KIRIKLAR, ESKİSİNDEN DAHA GÜÇLÜ KAYNAR!






"Was mich nicht umbringt, macht mich stärker."
"Beni öldürmeyen acı, güçlendirir."


Hepimizin bildiği ve Friedrich Nietzsche’ye ait olan bu söz tam olarak literatürde travma sonrası büyüme olarak ifade ettiğimiz durumun basitçe açıklanmış halidir. Travma sonrası büyümeyi inceleyeceğiz ancak öncelikle travma nedir nasıl tanımlanır kısaca ona bir bakalım.

Travma, bireyin hayatında dengesini sarsacak kadar stresli, güçlü ve zorlayıcı bir yaşam olayının, kalıcı izler bırakacak şekilde duygusal, zihinsel ve bedensel bütünlüğünü tehdit eden yıkıcı olaylar bütünü olarak tanımlanabilir. Yaşanılan bu yıkıcı olayların ardından verilen tepkiler psikolojik sağlamlığa göre değişkenlik gösterebilmektedir. Ancak zaman zaman bu yıkıcı olaylar kişiyi önceki durumundan daha güçlü hale getirebilir. Zorlu koşullarla baş etmek için yapılan psikolojik ve bilişsel çabaların sonucunda yaşanan olumlu değişimleri tanımlamak için en yaygın kullanılan terim Travma sonrası büyümedir.

Travmalarımız bizi güçlendirebiliyor ve bu güçlenmenin ardından ayakları yere daha sağlam basan daha güçlü bireyler ortaya çıkabiliyor. Travma sonrası büyüme (TSB), insanlarda aşırı stresli durumlara karşı direnme ve kendini koruyabilme yeteneğinin de ötesine geçen, bir değişimi yani dönüşümü ifade eden kişisel büyümedir. Bir başka tanım ile bireyin yaşadığı sarsıcı ve stresli bir olaydan sonra, yalnızca eski haline dönmesi değil, aynı zamanda önceki benliğinden daha gelişmiş bir bilinç, anlam ve bakış açısına ulaşmasıdır. Yani “Ben bu travmayı atlattım” değil, “Bu travma beni değiştirdi, dönüştürdü” anlayışıyla özetlenebilir. Ancak bu değişim herkes için geçerli değildir. Bireysel özelliklerin tam da bu kısımda bariz bir şekilde devreye girdiğini gözlemleriz; dışadönük, yeni deneyimlere açık, uzlaşmacı ve dürüst kişilik özellikleriyle travma sonrası büyümenin arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu, buna karşın inkâr, baskılama ve duygu bastırma ile karakterize başa çıkma yöntemlerininse negatif yönde bir etkisi olduğu görülmüştür. Tüm bunların yanında bireyin travmaya ait anılarıyla ilgili konuşmaya açık olmasının da travma sonrası büyümeye anlamlı derecede katkısı olduğu gözlemlenmiştir. Unutmamalıyız ki bu deneyimler biricik yani kişiye özel deneyimlerdir. İnsan doğası gereği çok karmaşık bir varlıktır bir bireyde olumlu etki gösterdi diye herkes için bu şekilde olmalı ya da olacak demek fazlasıyla yanlış bir bakış açısıdır. Yine de eğer anlamlı bit topluluk üzerinde olumlu etkileri gözlemleyebiliyorsak bu gözlem bize insanın bilişsel yapısı hakkında bir şeyler söyler. 

TSB sürecini kısaca özetleyecek olursak;

Travmatik olay yaşanır → Kişinin dünya algısı yıkılır. (Örnek: “Dünya güvenlidir” inancı hasar görür)
Sarsıcı sorgulamalar başlar → "Ben kimim?", "Hayatın anlamı ne?", "Şimdi ne olacak?"
Zihin yeni anlamlar üretir → Acıyı anlamlandırma, anlam arayışı süreci başlar.
Kişi yeni bir kimlik ve hayat felsefesi geliştirir → Artık eskisi gibi düşünmez; daha farkında, daha derin, daha bağlıdır.

Travma Sonrası Büyümeyi 5 temel başlıkta gözden geçirelim;

1- Kişisel Güçlenme:
Kişinin kendini daha güçlü hissetmesi ve nelerle başa çıkabileceğini gözlemlemesi "Artık nelerin üstesinden gelebileceğimi biliyorum." Ya da halk arasındaki tabirle “Ben neleri atlatmadım ki?” demesidir Kişi, kendini daha güçlü, dirençli ve dayanıklı hisseder.

2- Yaşamla İlgili Yeni Anlamlar ve Hedefler:
Travma kişinin mevcut yaşamı sorgulamasına neden olur; bu da daha anlamlı bir hayat arayışı ve ardından da bu hayatın inşasına kapı aralayabilir. Hayallerini ertelemek yerine onlar için harekete geçer. 
"Yıkım bazen yeniden doğuşun ilk adımıdır."

3- İlişkilerde Derinleşme:
Kişinin empati duygusu artar, başkalarıyla daha derin ve anlamlı ilişkiler kurulur. Yüzeysel ilişkilerden kaçınır “Gerçek dost kimmiş anladım” düşüncesi oluşur.

4- Ruhsal/Felsefi Derinleşme:
İnanç sisteminde bir değişim ya da güçlenme görülebilir. Hayatın anlamı ve varoluş üzerine daha fazla düşünülür.

5- Farkındalığın Artması:
Kişinin hayata dair farkındalığı artar, daha önce görmediği küçük detayları görebilmeye başlar. Örneğin: Önceleri her gün yanından geçtiği ama farkında olmadığı kaldırımın kenarındaki küçük bir çiçeğin güzelliğini görebilir.

TSB süreci aslında desteklendiğinde anlamlıdır. Bir bu kısmı gözden geçirelim.

Travma Sonrası Büyümeyi Destekleyici Faktörler:
  • Kişi bazen farkında olarak bazen de farkında olmadan travma sonrası büyümeyi destekler peki bunu nasıl yapar? 
  • Bu neden benim başıma geldi yerine bana hayata dair ne öğretti sorularını sorarak,
  • Sosyal çevresinden aldığı destekle,
  • Travmanın yasaklı olmaktan çıktığı ve konuşulmasına izin veren güvenli ortamlarla,
  • Terapötik müdahalelerle (özellikle anlam odaklı terapi, logoterapi, EMDR vb.

Unutmayın, bazı kırıklar eskisinden daha güçlü kaynar!



KAYNAKÇA

Duman, N. (2019). Afro-Avrasya ülkelerinde dijital dönüşüm süreci. Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 4(7), 45–60.

Yorumlar